Amin Maalouf 2011 yılında Claude Lévi-Strauss’un ardından Fransız Akademisi’nde 29. Koltuğa seçildi. Fransız Akademisi üyesi olmak Fransız dili üstüne araştırma yapmak kadar Akademi’nin tarihi hakkında çalışmak gibi bazı yükümlülükleri de beraberinde getiriyordu. İşte “29 Numaralı Koltuğun Hikâyesi” bu çalışmaların bir meyvesi olarak doğdu.
Yapı Kredi Yayınları 2017 yılında Maalouf’un “Fransız Akademisi’ne Kabul Konuşması’”nı yayınlamıştı. Akademi’nin âdetleri gereği, seçilen her yeni üye koltuğunu devraldığı selefi hakkında bir konuşma yapmak zorundaydı. Maalouf da Claude Lévi-Strauss hakkında muazzam bir konuşma yaptı. Ancak Maalouf’un 29 numaralı koltuğa olan ilgisi bununla sınırlı kalmadı.
On sekiz kişi yer alıyor kitapta. Bu on sekiz kişinin hikâyesi hiç kuşkusuz dönem(ler)in Fransa’sına ayna tutma işlevi de görmekte…
Maalouf, her zamanki titizliği ve ayrıntılara olan düşkünlüğüyle, koltuğun ilk sahibi Pierre Bardin’den (1590-1635) selefi Claude Lévi-Strauss’a (1908-2009) varıncaya dek, Fransa’nın siyasi ve kültürel tarihinin satır aralarında bir kazı çalışmasına girişiyor adeta…
Amin Maalouf 2011 yılında Claude Lévi-Strauss’un ardından Fransız Akademisi’nde 29. Koltuğa seçildi. Fransız Akademisi üyesi olmak Fransız dili üstüne araştırma yapmak kadar Akademi’nin tarihi hakkında çalışmak gibi bazı yükümlülükleri de beraberinde getiriyordu. İşte “29 Numaralı Koltuğun Hikâyesi” bu çalışmaların bir meyvesi olarak doğdu.
Yapı Kredi Yayınları 2017 yılında Maalouf’un “Fransız Akademisi’ne Kabul Konuşması’”nı yayınlamıştı. Akademi’nin âdetleri gereği, seçilen her yeni üye koltuğunu devraldığı selefi hakkında bir konuşma yapmak zorundaydı. Maalouf da Claude Lévi-Strauss hakkında muazzam bir konuşma yaptı. Ancak Maalouf’un 29 numaralı koltuğa olan ilgisi bununla sınırlı kalmadı.
On sekiz kişi yer alıyor kitapta. Bu on sekiz kişinin hikâyesi hiç kuşkusuz dönem(ler)in Fransa’sına ayna tutma işlevi de görmekte…
Maalouf, her zamanki titizliği ve ayrıntılara olan düşkünlüğüyle, koltuğun ilk sahibi Pierre Bardin’den (1590-1635) selefi Claude Lévi-Strauss’a (1908-2009) varıncaya dek, Fransa’nın siyasi ve kültürel tarihinin satır aralarında bir kazı çalışmasına girişiyor adeta…