Tarihe doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Kiralık Konak, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ustaca kullandığı Türkçesi ile Osmanlı Devleti'nin yıkılışını, kuşaklar arası farklılaşan dünya görüşlerinin ve yaşam biçimlerinin çatışmasını anlatan bir romanı. Bu eseriyle yazar, alaturkadan alafrangaya geçişi benimseyememiş tedirgin insanların ortak ruhsal bunalımlarını, aranan nedenleri ve bulunan farklı gerçekleri gözler önüne seriyor. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Kiralık Konak" adlı romanının etkileyici olay örgüsü ve kurgusu, akıcı dili, karakterlerin ve mekanların eşsiz tasvir ve betimlemeleriyle kendinizi dönemin İstanbul'unda bulacaksınız. Hem ailenin hem Osmanlı Devleti'nin sembolü olan Kiralık Konak'ta yaşananlar üzerinden bir toplumun çözülmesinin ve savrulmasının altında yatan ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel nedenleri bütün şeffaflığıyla okurken kelimelerin arasında dolaşacaksınız. Gelin, çağları aşan başarısıyla hâlen daha geniş bir kitle tarafından ilgi gören romanda sizi nelerin beklediğine kısaca değinelim.
"Kiralık Konak" adlı kitabı neden okumalısınız?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kiralık Konak romanında Tanzimat döneminden Cumhuriyet dönemine kadarki süreçte gerçekleşen değişim ve dönüşümü üç kuşak üzerinden anlatıyor. Batılılaşma ile birlikte meydana gelen duygu, düşünce ve görüş farklılıklarını; toplumsal çözülüş kavramının temelinde bu kuşakların hikayesinde ele alıyor. Batılılaşmayı İstanbulin ve redingot giyilmesi üzerinden ele alan yazar, bireylerin Tanzimat'tan Meşrutiyet'e uzanan bu kopuş sürecinde İstanbulin giyen, ölçülü ve namuslu kişiler olmaktan çıkıp kendi deyişiyle "riyakâr, yarı uşak ve adi" bir kuşağın temsilcisi haline gelişlerini anlatıyor. Yakup Kadri'nin tezli roman türünde ele aldığı eseri, 232 sayfadan oluşuyor. Değişen toplum yapısını güçlü bir kurgu ve anlatımla ele alan yazar, olayları mizahi bir üslupla dile getiriyor. Hikayesini ironiyle süslerken dönemin sosyolojik gerçeklerini de gün yüzüne çıkarıyor. Yakup Kadri, Kiralık Konak'ta yaptığı olağanüstü tasvirleri ve benzetmeleriyle sizi konakta yaşayanlardan biriymişsiniz gibi hissettiriyor.
Bunları biliyor muydunuz?
Kiralık Konak eserinin Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yazdığı ikinci roman olmasına rağmen basılan ilk romanı olduğunu biliyor muydunuz? İlk olarak 1922 yılında yayımlanmış olan eser, aslında II. Meşrutiyet'in ilanından kısa bir süre sonraya denk düşen ve I. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarına kadar devam eden bir hikâyeyi anlatır. Ayrıca eser, yazarın bireyci sanattan vazgeçtikten sonra yazdığı ilk romanı olarak bilinir.
Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz
Yazarın Kiralık Konak dışında roman, öykü, anı gibi birçok farklı türde yayımlanmış eseri bulunuyor. Bu kitabı okuduktan sonra dilerseniz yazarın siyasi roman olarak nitelendirilen Hüküm Gecesi ile Hüküm Gecesi'nin devamı sayılan ve işgal yıllarındaki İstanbul'u anlatan Sodom ve Gomore romanlarına da göz atabilirsiniz.
Tarihe doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Kiralık Konak, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ustaca kullandığı Türkçesi ile Osmanlı Devleti'nin yıkılışını, kuşaklar arası farklılaşan dünya görüşlerinin ve yaşam biçimlerinin çatışmasını anlatan bir romanı. Bu eseriyle yazar, alaturkadan alafrangaya geçişi benimseyememiş tedirgin insanların ortak ruhsal bunalımlarını, aranan nedenleri ve bulunan farklı gerçekleri gözler önüne seriyor. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Kiralık Konak" adlı romanının etkileyici olay örgüsü ve kurgusu, akıcı dili, karakterlerin ve mekanların eşsiz tasvir ve betimlemeleriyle kendinizi dönemin İstanbul'unda bulacaksınız. Hem ailenin hem Osmanlı Devleti'nin sembolü olan Kiralık Konak'ta yaşananlar üzerinden bir toplumun çözülmesinin ve savrulmasının altında yatan ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel nedenleri bütün şeffaflığıyla okurken kelimelerin arasında dolaşacaksınız. Gelin, çağları aşan başarısıyla hâlen daha geniş bir kitle tarafından ilgi gören romanda sizi nelerin beklediğine kısaca değinelim.
"Kiralık Konak" adlı kitabı neden okumalısınız?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kiralık Konak romanında Tanzimat döneminden Cumhuriyet dönemine kadarki süreçte gerçekleşen değişim ve dönüşümü üç kuşak üzerinden anlatıyor. Batılılaşma ile birlikte meydana gelen duygu, düşünce ve görüş farklılıklarını; toplumsal çözülüş kavramının temelinde bu kuşakların hikayesinde ele alıyor. Batılılaşmayı İstanbulin ve redingot giyilmesi üzerinden ele alan yazar, bireylerin Tanzimat'tan Meşrutiyet'e uzanan bu kopuş sürecinde İstanbulin giyen, ölçülü ve namuslu kişiler olmaktan çıkıp kendi deyişiyle "riyakâr, yarı uşak ve adi" bir kuşağın temsilcisi haline gelişlerini anlatıyor. Yakup Kadri'nin tezli roman türünde ele aldığı eseri, 232 sayfadan oluşuyor. Değişen toplum yapısını güçlü bir kurgu ve anlatımla ele alan yazar, olayları mizahi bir üslupla dile getiriyor. Hikayesini ironiyle süslerken dönemin sosyolojik gerçeklerini de gün yüzüne çıkarıyor. Yakup Kadri, Kiralık Konak'ta yaptığı olağanüstü tasvirleri ve benzetmeleriyle sizi konakta yaşayanlardan biriymişsiniz gibi hissettiriyor.
Bunları biliyor muydunuz?
Kiralık Konak eserinin Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yazdığı ikinci roman olmasına rağmen basılan ilk romanı olduğunu biliyor muydunuz? İlk olarak 1922 yılında yayımlanmış olan eser, aslında II. Meşrutiyet'in ilanından kısa bir süre sonraya denk düşen ve I. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarına kadar devam eden bir hikâyeyi anlatır. Ayrıca eser, yazarın bireyci sanattan vazgeçtikten sonra yazdığı ilk romanı olarak bilinir.
Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz
Yazarın Kiralık Konak dışında roman, öykü, anı gibi birçok farklı türde yayımlanmış eseri bulunuyor. Bu kitabı okuduktan sonra dilerseniz yazarın siyasi roman olarak nitelendirilen Hüküm Gecesi ile Hüküm Gecesi'nin devamı sayılan ve işgal yıllarındaki İstanbul'u anlatan Sodom ve Gomore romanlarına da göz atabilirsiniz.