Aklımızdan geçen her şey bizim oluşturduğumuz eserlerdir, ne hissediyorsak, hissettiğimiz şey bizim isteğimize bağlı olarak gerçekleşir. Şunu unutmayalım ki attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün, nasıl yaşadığımızın, nasıl davrandığımızın senaryosunu yazan, yöneten ve baş rolünü oynayan kişi bizleriz.
Aklımıza gelen şeyler nasıl başımıza geliyor?
Korktuğumuz şeyler bizi nasıl buluyor?
Peki, biz bunları yönlendirebilir miyiz?
Biz istediğimiz bir şeyi kendimize çekip istemediğimiz şeylerden uzak kalabilir miyiz?
Bu soruların cevabını kuantum ile bulabiliriz.
Kuantum; düşünme, fiziğin kişisel gelişime katkı sunduğu bir alandır.
Albert Einstein “Evrende her şey enerjidir ve yalnızca bundan ibarettir. Sen sahip olmak istediğin gerçekliğin frekansına uyumlandığında, o gerçeklik sana ait olur ve yapacak bir şey yoktur.” demiştir.
Aklımızdan geçen her şey bizim oluşturduğumuz eserlerdir, ne hissediyorsak, hissettiğimiz şey bizim isteğimize bağlı olarak gerçekleşir. Şunu unutmayalım ki attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün, nasıl yaşadığımızın, nasıl davrandığımızın senaryosunu yazan, yöneten ve baş rolünü oynayan kişi bizleriz.
Aklımıza gelen şeyler nasıl başımıza geliyor?
Korktuğumuz şeyler bizi nasıl buluyor?
Peki, biz bunları yönlendirebilir miyiz?
Biz istediğimiz bir şeyi kendimize çekip istemediğimiz şeylerden uzak kalabilir miyiz?
Bu soruların cevabını kuantum ile bulabiliriz.
Kuantum; düşünme, fiziğin kişisel gelişime katkı sunduğu bir alandır.
Albert Einstein “Evrende her şey enerjidir ve yalnızca bundan ibarettir. Sen sahip olmak istediğin gerçekliğin frekansına uyumlandığında, o gerçeklik sana ait olur ve yapacak bir şey yoktur.” demiştir.