Birkaç saatinizi alacak bir okumayla tarihin ve savaşın yıkıcı yanlarına tanık olabilirsiniz. II. Dünya Savaşı yıllarında yazılmış olan ve yıllara yenik düşmeden günümüze de tüm heyecanını yansıtan bir kitap ile tanışma vakti! Stefan Zweig'ın son eseri olan Satranç, okuyucularını her satırında büyülüyor. Yazarın ve savaş yıllarındaki insanların hisleri, ruhunuza işliyor. Bu sefer satranç, bir zeka oyunu olmanın dışına çıkarak hayatta kalma oyununa dönüşüyor. Tarihi ve psikolojiyi kısacık bir kurguya sığdırarak okuyucuları etkilemeyi başaran bu öyküde sizleri neler beklediğinden kısaca bahsedelim.
"Satranç" adlı kitabı neden okumalısınız?
Stefan Zweig, sade fakat sarsıcı dil kullanımıyla tarihi bir oyuna çeviriyor. Satranç, yediden yetmişe herkese hitap ediyor. Toplam 88 sayfadan oluşan eserde olaylar, New York'tan Buenos Aires'e gitmekte olan bir gemide gerçekleşiyor. İsmi açıklanmayan ana karakterin anlatımı ile Mirko Czentovic ve Dr. B arasında gerçekleşen satranç müsabakasının öncesi ve sonrası anlatılıyor. Gemiyle seyahat eden dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, karşısında yeni bir rakip bulur. McConnor, zengin ve öz güvenli bir adam olarak Mirko'yu yenebileceğini düşünürken oyun sonunda kaybeden taraf olur. Bir el daha oynamaya karar veren bu ikiliye McConor yenilmek üzereyken Dr. B adlı biri dahil olur. Dr. B, yaptığı müdahaleyle oyunun berabere kalmasını sağlar ve McConnor Czentovic'i yenmesi için onu üçüncü oyuna davet eder. Oldukça utangaç ve hayattan koparılmış bir adam olan Dr. B, yirmi beş yıldır hiç satranç oynamadığını söyler ve hayat hikâyesini anlatır. Satranç bilgilerini işkence sırasında çaldığı bir kitaptan edinen Dr. B ile diğer yolcuların savaş, faşizm ve yıkımın izlerini nasıl taşıdıklarını çarpıcı bir hikâye ile öğreneceğiniz eser; bir oyun üzerinden okuyucuyu tarihi gerçeklerle yüzleştiriyor.
Bunları biliyor muydunuz?
Satranç, yayımlandığı günden itibaren eleştirmenler ve okurlar tarafından yoğun ilgi görür. Eser, Almanya'da bir milyonun üzerinde satış yapar ve başka Avrupa ülkelerinde de büyük dikkat çeker. Satranç, yazarın siyasi düşüncelerini yansıttığı tek kitabı. Stefan Zweig, Hitler yönetimindeki Almanya'dan kaçtıktan sonra Nazizm'i eleştirdiği tek eseri olan Satranç öyküsünü kaleme alır. Satranç, yazarın intihar etmeden önce yazdığı son eseri olduğu için veda yazısı olarak görülür. İlk kez 1942 yılında yayımlanan eserin 1944 yılında Almancadan İngilizceye ilk çevirisi yapılır. Eserin Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle okurlarıyla ilk buluşması 2012 yılında ve Ahmet Cemal çevirisiyle gerçekleşir. Zweig, II. Dünya Savaşı'nın yıkıcılığını anlaşılır bir dil ile okuyucuya aktarır.
Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz
Zweig'ın kalemini sevdiyseniz sizi bekleyen sayısız hikâye ve romanını kitaplığınıza ekleyebilirsiniz. Yazarın kısa zamanda okuyup bitirebileceğiniz Olağanüstü Bir Gece ve Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu adlı eserlerine göz atabilirsiniz.
Birkaç saatinizi alacak bir okumayla tarihin ve savaşın yıkıcı yanlarına tanık olabilirsiniz. II. Dünya Savaşı yıllarında yazılmış olan ve yıllara yenik düşmeden günümüze de tüm heyecanını yansıtan bir kitap ile tanışma vakti! Stefan Zweig'ın son eseri olan Satranç, okuyucularını her satırında büyülüyor. Yazarın ve savaş yıllarındaki insanların hisleri, ruhunuza işliyor. Bu sefer satranç, bir zeka oyunu olmanın dışına çıkarak hayatta kalma oyununa dönüşüyor. Tarihi ve psikolojiyi kısacık bir kurguya sığdırarak okuyucuları etkilemeyi başaran bu öyküde sizleri neler beklediğinden kısaca bahsedelim.
"Satranç" adlı kitabı neden okumalısınız?
Stefan Zweig, sade fakat sarsıcı dil kullanımıyla tarihi bir oyuna çeviriyor. Satranç, yediden yetmişe herkese hitap ediyor. Toplam 88 sayfadan oluşan eserde olaylar, New York'tan Buenos Aires'e gitmekte olan bir gemide gerçekleşiyor. İsmi açıklanmayan ana karakterin anlatımı ile Mirko Czentovic ve Dr. B arasında gerçekleşen satranç müsabakasının öncesi ve sonrası anlatılıyor. Gemiyle seyahat eden dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, karşısında yeni bir rakip bulur. McConnor, zengin ve öz güvenli bir adam olarak Mirko'yu yenebileceğini düşünürken oyun sonunda kaybeden taraf olur. Bir el daha oynamaya karar veren bu ikiliye McConor yenilmek üzereyken Dr. B adlı biri dahil olur. Dr. B, yaptığı müdahaleyle oyunun berabere kalmasını sağlar ve McConnor Czentovic'i yenmesi için onu üçüncü oyuna davet eder. Oldukça utangaç ve hayattan koparılmış bir adam olan Dr. B, yirmi beş yıldır hiç satranç oynamadığını söyler ve hayat hikâyesini anlatır. Satranç bilgilerini işkence sırasında çaldığı bir kitaptan edinen Dr. B ile diğer yolcuların savaş, faşizm ve yıkımın izlerini nasıl taşıdıklarını çarpıcı bir hikâye ile öğreneceğiniz eser; bir oyun üzerinden okuyucuyu tarihi gerçeklerle yüzleştiriyor.
Bunları biliyor muydunuz?
Satranç, yayımlandığı günden itibaren eleştirmenler ve okurlar tarafından yoğun ilgi görür. Eser, Almanya'da bir milyonun üzerinde satış yapar ve başka Avrupa ülkelerinde de büyük dikkat çeker. Satranç, yazarın siyasi düşüncelerini yansıttığı tek kitabı. Stefan Zweig, Hitler yönetimindeki Almanya'dan kaçtıktan sonra Nazizm'i eleştirdiği tek eseri olan Satranç öyküsünü kaleme alır. Satranç, yazarın intihar etmeden önce yazdığı son eseri olduğu için veda yazısı olarak görülür. İlk kez 1942 yılında yayımlanan eserin 1944 yılında Almancadan İngilizceye ilk çevirisi yapılır. Eserin Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle okurlarıyla ilk buluşması 2012 yılında ve Ahmet Cemal çevirisiyle gerçekleşir. Zweig, II. Dünya Savaşı'nın yıkıcılığını anlaşılır bir dil ile okuyucuya aktarır.
Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz
Zweig'ın kalemini sevdiyseniz sizi bekleyen sayısız hikâye ve romanını kitaplığınıza ekleyebilirsiniz. Yazarın kısa zamanda okuyup bitirebileceğiniz Olağanüstü Bir Gece ve Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu adlı eserlerine göz atabilirsiniz.