Sen Gittin Gideli, kocası tarafından terk edilen ve iki çocuğuyla birlikte ayakta kalmaya çalışan Olga’nın hikâyesini anlatıyor. Olga kocasının ani kararının ardından, hayatın bütün sorumluluklarını tek başına sırtlanmak zorunda kalır. Bu çalkantılı dönemde kocasıyla, çocuklarıyla ama en çok da kendisiyle yüzleşir. En basit işler bile büyük sorunlara dönüşürken, Olga, yaşadığı büyük üzüntü ve hayal kırıklığının üstesinden gelmeye, dahası akıl sağlığını korumaya çalışır.
Ferrante’nin kaleminin gücüyle okur da Olga’ya soluksuz eşlik ediyor, onun dibe vuruşuna ve orada hayata tekrar tutunmasına tanık oluyor.
“Elena Ferrante, şaşırtıcı ölçüde güzel ve cüretkâr, istisnai güçte bir roman veriyor bize.”
- IL MANIFESTO -
“Bu romanı baştan sona bir günde bitirdim; okumaya ara vermek için kendimle verdiğim mücadele, bir yüzücünün su üstünde kalabilmek için dalgalarla boğuşması gibiydi. Sen Gittin Gideli bu dünyaya ait değil.”
- ALICE SEBOLD -
Sen Gittin Gideli, kocası tarafından terk edilen ve iki çocuğuyla birlikte ayakta kalmaya çalışan Olga’nın hikâyesini anlatıyor. Olga kocasının ani kararının ardından, hayatın bütün sorumluluklarını tek başına sırtlanmak zorunda kalır. Bu çalkantılı dönemde kocasıyla, çocuklarıyla ama en çok da kendisiyle yüzleşir. En basit işler bile büyük sorunlara dönüşürken, Olga, yaşadığı büyük üzüntü ve hayal kırıklığının üstesinden gelmeye, dahası akıl sağlığını korumaya çalışır.
Ferrante’nin kaleminin gücüyle okur da Olga’ya soluksuz eşlik ediyor, onun dibe vuruşuna ve orada hayata tekrar tutunmasına tanık oluyor.
“Elena Ferrante, şaşırtıcı ölçüde güzel ve cüretkâr, istisnai güçte bir roman veriyor bize.”
- IL MANIFESTO -
“Bu romanı baştan sona bir günde bitirdim; okumaya ara vermek için kendimle verdiğim mücadele, bir yüzücünün su üstünde kalabilmek için dalgalarla boğuşması gibiydi. Sen Gittin Gideli bu dünyaya ait değil.”
- ALICE SEBOLD -