Yaşam ve ölüm arasında kalmış bir hayat... Erkek egemen toplum ve kapitalist sistemde kendine yer bulmaya çalışan gerçek bir yaşamın öyküsü: Neval El Seddavi'nin kaleminden Sıfır Noktasındaki Kadın. Mısırlı feminist yazar, aktivist ve psikiyatr Neval El Seddavi; Mısırlı kadınlarda nevroz konusunu araştırmaya başlıyor. Bu doğrultuda cezaevinde idama mahkûm edilmiş bir fahişe olan Firdevs ile tanışıyor. Yazar, Firdevs'in hayatını kaleme alıyor ve ortaya böylesine iç burkan biyografik bir roman çıkıyor.
Roman, konusu bakımından oldukça dikkat çekici. Mısırlı bir kadın olan Firdevs'in hikâyesi, aslında evrensel bir hikâye. Kadın olmanın zorluklarıyla hayatın her zamanında ve her alanında karşılaşan Firdevs, nasıl ölüme mahkûm edildiğini anlatıyor. Yoksul bir aileye doğan Firdevs, önce kadın sünnetine maruz bırakılıyor. Çocukluğunu ailesiyle geçiren Firdevs, amca evine yerleşiyor ve yengesinin zorlamasıyla kendinden yaşça büyük bir adamla evlendiriliyor. Burada gördüğü şiddete dayanamayarak kaçmasıyla hayatı bambaşka bir hâle geliyor. Güvendiği kim varsa Firdevs'i hayal kırıklığına uğratıyor. Firdevs; hayattan, insanlardan ve erkeklerden nefret etse de tüm bunlara rağmen güvenebileceği bir insan aramaktan kendini alıkoyamıyor. Sokak hayatıyla tanışan Firdevs, onu zora sokan ahlaksız istekler karşılığında aldığı ücretlerin kendini güçlü hissettirdiğini fark ediyor ve sahip olduğu diploma ile iş bulma ümidi tükenince bedeniyle para kazanma yoluna giriyor. Fahişelik dışında sekreterlik yapıyor ve en önemlisi de âşık oluyor. Firdevs'in hayatla mücadelesi ve onu ölüme mahkûm eden olaylar, sizi derinden etkiliyor. Sıfır Noktasındaki Kadın, ilk yayımlanma tarihi 1975 olsa da günümüzde bile güncelliğini koruyan bir eser.
Yaşam ve ölüm arasında kalmış bir hayat... Erkek egemen toplum ve kapitalist sistemde kendine yer bulmaya çalışan gerçek bir yaşamın öyküsü: Neval El Seddavi'nin kaleminden Sıfır Noktasındaki Kadın. Mısırlı feminist yazar, aktivist ve psikiyatr Neval El Seddavi; Mısırlı kadınlarda nevroz konusunu araştırmaya başlıyor. Bu doğrultuda cezaevinde idama mahkûm edilmiş bir fahişe olan Firdevs ile tanışıyor. Yazar, Firdevs'in hayatını kaleme alıyor ve ortaya böylesine iç burkan biyografik bir roman çıkıyor.
Roman, konusu bakımından oldukça dikkat çekici. Mısırlı bir kadın olan Firdevs'in hikâyesi, aslında evrensel bir hikâye. Kadın olmanın zorluklarıyla hayatın her zamanında ve her alanında karşılaşan Firdevs, nasıl ölüme mahkûm edildiğini anlatıyor. Yoksul bir aileye doğan Firdevs, önce kadın sünnetine maruz bırakılıyor. Çocukluğunu ailesiyle geçiren Firdevs, amca evine yerleşiyor ve yengesinin zorlamasıyla kendinden yaşça büyük bir adamla evlendiriliyor. Burada gördüğü şiddete dayanamayarak kaçmasıyla hayatı bambaşka bir hâle geliyor. Güvendiği kim varsa Firdevs'i hayal kırıklığına uğratıyor. Firdevs; hayattan, insanlardan ve erkeklerden nefret etse de tüm bunlara rağmen güvenebileceği bir insan aramaktan kendini alıkoyamıyor. Sokak hayatıyla tanışan Firdevs, onu zora sokan ahlaksız istekler karşılığında aldığı ücretlerin kendini güçlü hissettirdiğini fark ediyor ve sahip olduğu diploma ile iş bulma ümidi tükenince bedeniyle para kazanma yoluna giriyor. Fahişelik dışında sekreterlik yapıyor ve en önemlisi de âşık oluyor. Firdevs'in hayatla mücadelesi ve onu ölüme mahkûm eden olaylar, sizi derinden etkiliyor. Sıfır Noktasındaki Kadın, ilk yayımlanma tarihi 1975 olsa da günümüzde bile güncelliğini koruyan bir eser.